Kemençe

Kemençe: Kemençe, biri Osmanlı Müziğinde, diğeri Karadeniz yöresi halk müziğinde kullanılan iki ayrı yaylı çalgının ortak adıdır. Bunlardan ilki için yirminci yüzyılın ortalarına kadar kullanılan "armudî kemençe", "fasıl kemençesi" gibi adlar, artık yerini "klasik kemençe" adına bırakmış gibi görünmektedir. Bir halk çalgısı olan ikincisi ise,"Karadeniz kemençesi" olarak anılır. Klasik kemençe 40-41 cm boyunda, 14-15 cm genişliğinde küçük bir çalgıdır. Yarım armudu andıran gövdesi, elips biçimindeki burguluğu "kafa" ve sapı "boyun" tek bir ağaç parçasından yontularak ve oyularak yapılır. Göğsünde, yuvarlak kenarları dışarıda kalmak üzere D biçiminde iki iri delik bulunur. Çalgının arka tarafında bir "sırt oluğu" vardır.Orta ve doğu Karadeniz sahilinde yaygın olan yaylı halk çalgısıdır.Üç veya dört telli olur.Boyu 40, 50 cm kadardır.Genellikle tek olarak çalınır.Kemençenin tekne kısmı dut,erik,ardıç ağaçlarından yapılmaktadır.Burgularına kulak adı verilir.Yayın çubuğu genellikle gül ve şimşir ağaçlarından yapılır.Yayına at kuyruğu kılları bağlanmaktadır.Perde bağı yoktur.İstanbul kemençesi armudi şekliyle Karadeniz kemençesinden ayrılır.Bu sazda tellerin yan taraflarına tırnak yüzeyi ile basılır.Karadeniz kemençesinin burguluğu, boynu ve gövdesi de tek bir ağaç parçasından yontularak ve oyularak yapılır. Ama biçimi bütünüyle farklıdır. Diğer bütün halk çalgıları gibi, Karadeniz kemençesinin de standart ölçülerinden söz etmek güçtür. Ama günümüzde, uzmanların ve profesyonel yorumcuların kullandığı kemençeler genellikle 56 cm uzunluğundadır. Kenarları dik ve sırtı düz olan gövde çoğunlukla erik veya ardıç ağacından yapılır. Köknar veya ladinden yapılan göğüs oldukça incedir. Tellerin eşikle iletilen basıncına dayanabilmesi için göğüs bölümüne, boylamasına bir çıkıntı yapılarak kubbe şeklinde form verilir. Burgular, oldukça küçük olup, burguluğa ön taraftan girer. Teller tuşa çok yakındır. Çünkü Karadeniz kemençesi tellerin üzerine parmak uçlarıyla basılarak çalınır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder